Türkiye bulunduğu coğrafi konum itibariyle Alplerden başlayıp, Himalaya’ya kadar uzanan fay hattının üzerinde konumlanmaktadır ve maalesef bir deprem bölgesi olarak geçmektedir. Dünya’da Çöküntü, volkanik ve Tektonik depremler olarak adlandırılan 3 farklı yolla deprem olabilmektedir

Çöküntü depremler

Yer altında bulunan mağaraların birden çökmesi ile meydana gelen depremlerdir bölgesel bir depremdir, küçük  bir alanda hissedilir, verdiği zarar azdır.

Volkanik depremler

Yanardağ püskürmesinin hemen öncesinde hafif bir sallantı veren, aynı zamanda volkanın da patlayacağının habercisi olan bir depremdir, çöküntü depremler gibi küçük bir alanda hissedilir, verdiği zarar azdır. (Türkiye’de aktif yanardağ olmadığı için volkanik deprem olmaz.)

Tektonik depremler

Yeryüzünde oluşan depremlerin büyük bir oranı tektonik depremlerdir. Tektonik depremler yerin altında olan fayın kırılmasıyla meydana gelir ve  ilk sarsıntıdan sonra gittikçe hafifleyerek uzun bir süre devam eder (buna artçı depremler adı da verilir). Yeryüzüne en çok zararı bu deprem verir. Tektonik deprem aynı zamanda Ülkemizde en çok yaşanan deprem türüdür. 

Türkiye tarihinde geçmişten günümüze yaşanan büyük ve şiddetli depremler olmuştur ve maalesef bu depremlerde çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bir deprem ülkesi olan Türkiye’de yapılan binaların deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılması hayati önem taşımaktadır.

Türkiye’de deprem yönetmeliği, yapılacak olan binaların depreme karşı dayanıklılıklarını arttırmak için gerekli şartları belirler ve inşa süreci boyunca denetleyip, kontrol eder.  Türkiye’de yapılacak olan binaların zemine uygun olan temeli, tasarımı, kullanılacak olan betonun ve demirin cinsi bu yönetmelik kapsamında yapılması gerekmektedir. 

Temel nedir? Kaç çeşit temel vardır?

Temel, bir inşaatın en önemli yapı elemanlarından biridir çünkü yapının sağlam ve dayanıklı olabilmesi için öncelikle temelin sağlam olması gerekir. Temel bağlı olduğu yapıyı başta deprem olmak üzere sel ve oluşabilecek diğer doğal afetlere karşı olumsuz etkilenmemesi için sağlam bir zemine bağlar. Temel olmadan bir yapı inşa edilemez. Temel, binanın ağırlığını zemine aktarır ve bina ile zemin arasında bir bağlantı oluşturur Yapılacak yapının türüne ve zeminine göre uygun temel tipinin seçilmesi gerekmektedir. 

Türkiye’de inşaat yapımında kullanılan temelleri Derin temeller ve Yüzeysel ( sığ ) temeller olarak iki ana başlık ile ayırabiliriz. Bu temellerin de kendi arasında şöyle listelenir…

Yüzeysel temeller                                                                                                    Derin Temeller

Duvar altı temelleri                                                                                                  Ayak temeller
Tekil (münferit) temeller                                                                                         Kazıklı temeller
Birleşik temeller                                                                                                        Keson (kuyu) temeller
Mütemadi temeller
Radye Temeller

Fethiye’de Bu temel çeşitlerinin arasında en çok kullanılan temel Radye Temeldir.

Radye temel nedir? 

Radye temel binadan gelen yükleri zemine düzgün bir biçimde yayan, yüzeysel bir temel türüdür. Radye temel betonarme bir plaka şeklinde olduğu için yapının ağırlığını düzgün bir şekilde dağıtıp, zemine yayar. Radye temelin olası bir deprem anında yapıyla beraber hareket ederek depremin yapıya vereceği hasarı büyük oranda engellediği bilinmektedir. Radye temel günümüzde birçok projede tercih edilir. 

Kazıklı Temeller

Kazıklı temeller arasında Fethiye bölgesinde yapılan konutlarda en çok kullanılan temel fore kazık uygulaması ile güçlendirilerek yapılan temellerdir.

Fore kazık uygulaması nedir? 

Fore kazık uygulaması, yapının oturacağı zeminin yapı yükünü taşıyamayacak kadar yumuşak olması durumunda zemine yerleştirilen çelik bir boru içine  betonarme doldurulan çubuklar sayesinde güçlendirerek yapıyı depreme dayanıklı hale getirmek için kullanılan bir temel çözümleme yöntemidir.

Uygulama nasıl yapılır?

Zemin etüdü yapılıp, zemin çalışmaya hazır hale getirildikten sonra yapılacak yapının büyüklüğününe ve özelliklerine göre  50 ile 300 cm çapında, yaklaşık 50 metre uzunluğunda çelik borular hazırlanır. Kazıkların konulacağı yerler belirlenir ve çukurlar açılır. Hazırlanan borular açılan çukurlara  entegre edilir ve içlerine beton dökülerek doldurulur. Kazıkların betonları kuruduktan sonra radye temel dökülür ve kazıklar temele bağlanır. Uygulanan bu yöntem sayesinde sağlam ve depreme dayanıklı bir yapı inşaa edilir ve uzun yıllar kullanılır.

Jet grout uygulaması nedir?

Jet groud 300-500 barlık bir basınçla zemine enjekte edilen çimentolu harç ile sadece bir kolon oluşturmayıp aynı zamanda zeminin içinde ki kılcal boşlukları da çimento ile doldurarak uygulanan bir zemin iyileştirme tipidir. Yapılan bu işlem sayesinde zeminin taşıma gücü ciddi oranda artar.

Binanın yapımında kullanılacak betonun cinsi  

Beton yapılacak olan yapının en önemli demirbaşlarından birisidir. Betonu kısaca tanımlayacak olursak… Beton: kum, çimento ve suyun uygun oranlarda karıştırılarak elde edilen bir yapı malzemesidir. Betonun kullanım alanlarına göre değişen sınıfları vardır. Beton C14, C16, C18, C20, C25, C30, C35, C40, C45, C50 olmak üzere 10 farklı sınıfa ayrılır. Bu sınıflar betonun her bir m2’sinin kaç kg yük taşıma kapasitesine sahip olduğunu gösterir. Biz Tufan Properties olarak inşaa ettiğimiz projelerimizde deprem yönetmeliğine uygun olarak C25/30 ve C30/37 beton kullanıyoruz.

Bina yapımında kullanılan demir ve özelliği

İnşaat yapımlarında kullandığımız beton yüksek basınçlara karşı gösterdiği dayanıklılığın aksine esnemeye karşı da bir o kadar güçsüzdür. Bu sebeple beton ve demiri beraber kullanırız ve buna betonarme deriz aynı zamanda bu kelime güçlendirilmiş beton anlamına gelmektedir. İnşaatlarda kolon ve kirişlerde genel olarak boyuna donatılar ve enine donatılar olarak 2 tip demir kullanılır. Boyuna donatılar kolon ya da kirişlerde uçtan uca kullanılan inşaat demirleridir. Enine donatılar ise boyuna donatıların etrafını sarmak ve onları birbirine tutturmak için kullandığımız inşaat demirleridir. Bu işleme aynı zamanda etriye adı da verilir. Etriye statik hesaplarla belli aralıklarda uygulanıp, kolon ve kirişin etrafını sarar. Etriye işlemi bir inşaatın en önemli uygulamaları arasında ilk sıralarda yer alır.

Deprem yönetmeliğine uygun, sağlam, kaliteli bir yapı imalatı için kısa bilgilendirmeler yapmaya çalıştık.

Tufan Properties’de inşaat süreci ve işlemler

Tufan properties olarak bizler depreme dayanıklı yapılar tasarlarken öncelikle binanın yapılacağı araziden zemin etüt analizi ve geoteknik raporlama yapıyoruz. Zemin analiz sonuçlarına göre zemin iyileştirme ya da zemin güçlendirme ihtiyacı olacak arazilerde araziye ve projeye uygun yöntemi seçip, uyguluyoruz. Binanın oturacağı zemini bina için sağlıklı hale getiriyoruz. Zemin iyileştirmeden sonra binayı ayakta tutacak statik yapıyı oluşturup, uygun temel tipi ile işlemlere başlıyoruz. Temel sistemi olarak genelde yüzeysel temelleri ve yüzeysel temeller içinden de Radye temel sistemini kullanıyoruz. Zemin şartlarının derin temellere ihtiyaç duyduğu projelerimizde ise fore kazık sistemi uygulaması ile zemini güçlendirip radye temel sistemini uyguluyoruz. Bina taşıyıcı sistemi,  betonarme karkas olarak bayındırlık bakanlığının teknik ve statik şartnamelerine uyularak hesap ve inşa edip, İnşaatın beton kısımlarında C25/30 ya da C30/37 arası betonlar kullanıyoruz. Ayrıca tüm projelerimizde beton katkı malzemesi olarak Sika-1 su geçirimsizlik katkısı kullanıyoruz. Demir olarak 14-16 mm nervürlü inşaat demiri kullanıyor, etriye mesafelerinin yönetmeliğe uygun olmasına ultra hassasiyet gösteriyoruz. Duvarlarımızda ses ve ısı izolasyonunu sağlamak için izo tuğla tercih ediyoruz. İmzamızı taşıyan tüm projelerimizde kendi dönemlerinin güncel inşaat teknolojilerinden faydalanıyoruz. Ürettiğimiz projelerin tamamını yönetmeliğe uygun şekilde üretiyor, şantiye sürecinde devletin atadığı bağımsız bir yapı denetim firması tarafından da inşaat süresi boyunca denetleniyoruz. İnşaatımız ve tüm uygulamalarımız bittiğinde ise resmi süreç başlıyor. Yapı kullanmaya başvurup, oturma iznini de aldıktan sonra Fethiye’nin bütün güzelliklerini keşfedeceğiniz, en özel projeleri sahipleriyle buluşuyor.